Uşak’ta 1935 Yılı Sağlık Hizmetleri; Tan Gazetesinin 30 Temmuz 1935 Tarihli nüshasında ““UŞAKLILAR SİZİN İÇİN” Manşeti altında “Çalışan Bir Doktor” başlığı ile yazılan makalede geniş bir biçimde izah edilir.
Osmanlıdan Cumhuriyete Uşak’ta Sağlık Hizmetleri
Uşak Memleket Hastanesi/ Uşak Afiyet Yurdu; Uşak Tren İstasyonu yolu üzerinde içerisinde iki tane tatlı su kaynağı bulunan geniş bir bahçenin Uşak ili Karahallı kazası Kırkyaren Köyünden hayırsever Gedikzade Mehmet Efendi tarafından bağışlanmasıyla inşaatına başlanarak 12 Temmuz 1915 tarihinde hizmete açılmıştır.
Uşak Memleket Hastanesi; 1922 yılında kaçan işgalci Yunan Ordusu tarafından yakılması sonrası aynı arazi üzerine tek katlı 25 yatak kapasiteli hastane binası yapılmış ve 1923 yılında hizmete açılmıştır. Ve 1954 yılında Uşak kazasının vilayet haline getirilmesiyle “Uşak Devlet Hastanesi” ismini almıştır.
Bu tarihten önce 1914-1915 yılları arası Uşak’ta sağlık hizmeti “Uşak Dar-üş Şifası/ Uşak Şifa Yurdu/ Uşak Afiyet Yurdu” isimleriyle Küçük Çarşı mahallesinde ki İtalyan Mektebi diye bilinen binada hizmet vermiştir. Daha sonrasında bu bina için; “Uşak medresesi
Mezkûr binada tesis olunmuştur.” denilmektedir. Uşak medresesi bu binada 1920 yılında ki Uşak’ın Yunan İşgaline kadar devam etmiştir.
Uşak Katolik Mektebi; Fransız Katolik Teşkilatı’na bağlı olarak 1893 yılında açılmış olup 28 Temmuz 1914 tarihinde Dünya Savaşı’nın başlamasını takiben Frères des Ecoles Chretienne’s misyonerlerinin Uşak’tan ayrılmaları üzerine kapanmıştır. Bu okulun idarecisi olan Cizvit papazının İtalyan asıllı olması sebebiyle Uşak Halkı tarafından “İtalyan Mektebi” olarak anılmıştır.
BOAD.DH. İ-UM. 85/1-9, 15.10.1916/02 Teşrin-i evvel 1332 tarih ve 2678-204 numaralı Kütahya Mutasarrıflığından Dâhiliye Nezareti’ne yazılan cevabî ariza.
Daha da öncesinde ise, 1893 yılında İzmir ve çevresinde etkili olan kolera nedeniyle Uşak’ta karantina nedeniyle kurulan bir sağlık tesisi vardır.
İzmir’deki şüpheli hastalık sebebiyle Aydın vilayetinden diğer vilayetlere gidecek olanların 10 gün karantina beklettirilmesi kararlaştırıldığından, Hüdavendigar vilayeti dâhilinde Uşak kazası tarafında bir tahaffuzhane yapıldığı gibi Sandıklı kazasının hududu olan Hamidiye istasyonunda da çadırlar kurulmuştur.
BOA., İ. HUS., Dosya No: 15, Gömlek No: 78, Lef: 2, 14 Ağustos 1309/26 Ağustos 1893
Uşak Kazasının 1935 Yılı Sağlık Hizmetleri
Tan Gazetesinin 30 Temmuz 1935 Tarihli Nüshası 13. Sayfasında ki ““UŞAKLILAR SİZİN İÇİN” Manşeti altında “Çalışan Bir Doktor” başlığı ile yazılan haber metni;
Tan Gazetesinin 30 Temmuz 1935 Tarihli Nüshası 13. Sayfasında ki ““UŞAKLILAR SİZİN İÇİN” Manşeti altında “Çalışan Bir Doktor” başlığı ile yazılan haber metni;
Uşaktan bahsederken Uşaklıların içtimai hayatında bir emniyet supabı vazifesini gören memleket hastanesini unutmak büyük bir insafsızlık olur.
Özel hesaplar memurluğunun çok dar bütçesi ile idare edilen bu hastane denilebilir ki sıhhat işleri üzerinde idealist bir tabibin paradan bin kat fazla müessir olduğunu ispat etmek için kurulmuş gibidir.
Uşak hastanesi istasyon caddesine bakan bir tümsek üzerindedir ve şehrin pek yakınındadır.
Bir araştırıcı gözü ile içine girenler birçok büyük şehirlerin hastaları yatırdıkları yataklarla temizlikte boy ölçüşebileceğini derhal anlarlar.
Fakat maalesef ancak otuz yatağı vardır. Bu civardaki sular çok kireçli buldukları için Uşakta idrar yollarında zahmet, böbreklerde taş ve kum pek çoktur.
Apandisit ile muhtelif neviden urlar, kadın ve göz hastalıkları, zor doğumlar, fıtıklar hastane operatörü Kudret Sabri’yi durmadan çalışmağa sevk etmektedir.
Hazretin nasıl bıçak salladığını anlamak için hastane müzesine şöyle bir göz atmak kâfidir.
Buradaki kavanozlarda neler neler yoktur. Urlar, taşlar, böbrekler mi yoksa ameliyatla alınmış çocuklar mı istersiniz. Hepsi vardır.
Operatör Kudret Sabri bu hastanenin her şeyidir. Tek başına çalışır. Şunu da ilâve etmelidir ki yaptığı usta bir müdahale iki körün gözlerini açması ile ve birçok köylülerin böbreklerinden çıkardığı taşlar ve koparıp aldığı apandisitler ile bu doktor, kocakarı ilâçlarına karşı fennin kudretini ispat etmiş ve fenne karşı en cahil köylerde bile bir alâka ve itimat uyandırmış bulunuyor.
Hele Simav’ın Tepecik mahallesinden yarı ölmüş bir halde getirilen Kâhya oğlu Kâmilin gebe karısını sağ salim doğurtması Uşakta olduğu kadar civar kazalarda yaşayanları da sevindirmiştir. Ona şimdi herkes sağlık babası adını takmıştır.
https://www.gastearsivi.com/gazete/tan/1935-07-30/13
Müellifi: Ömer AŞCI
© Copyright www.usaktayiz.com tüm hakları saklıdır. Kod, haber, resim, röportaj gibi her türlü içeriğinin tüm telif hakları www.usaktayiz.com.tr ‘a aittir.
www.usaktayiz.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar www.usaktayiz.com ‘un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz.
İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.usaktayiz.com ‘da ki harici linkler ayrı bir sayfada açılır.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. www.usaktayiz.com ‘da hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zaman değişikliğe gidebilir. Bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir.