Uşak Kazası eşrafı ; Osmanlı Hükümetine Eskişehir ve Afyon’un bağımsız il haline getirilmesi sonrası 27 Mayıs 1915 ‘te il olma talebiyle başvurur.
Uşak Kenti tarih boyunca üretici bir kent olma özelliğini koruyarak ekonomik gelişimine, geleneğini ve kültürünü katmıştır. Uşak ahalisi ürettikleri değer nispetince verdikleri vergilerin Uşak kazasına hizmet olarak dönmediğini ve bağlı olduğu merkez tarafından farklı yerlere harcandığını görerek rahatsız olmaktadır. Ve Uşak gibi kaza statüsünde olan ve nüfusu Uşak’a nazaran çok daha aşağıda bulunan Eskişehir kazasının vilayet olmaya yükseltilmesi önemli bir rahatsızlık nedeni olmuştur.
Karahisar-ı Sâhib, Kütahya ve Eskişehir sancaklarının, Hüdavendigar vilayetinden ayrılarak, müstakil liva yapılmalarını müteakip Uşak ahalisi(nakibü’l-eşrâf kaymakamı, ulemâ, müderrisler, fabrikatörler, eşrâf, tüccâr, esnâf başıları ve muhtarlar) harekete geçti. Uşak kazasının, ya Hüdavendigar vilayetine bağlı ya da müstakil liva yapılmasını talep etti. Bu amaçla Dâhiliye Nezareti’ne, Harbiye Nezareti’ne ve Sadaret’e telgrafnameler çektiler.
Osmanlı Taşrasında Yönetme ve Yönetilme. Kaygıları: Uşak Kazasında Mülkî-İdarî Değişim. Talepleri ve Teşebbüsleri (1908-1919)-Doç. Dr. Biray ÇAKMAK
Osmanlı Devleti’nin son yıllarında, Uşak kazası özelinde, devletin yönetme, ahalinin yönetilme kaygılarının arttığını gösteren çok sayıda somut veri bulunmaktadır. 15 Temmuz 1953 tarihine kadar Kütahya’nın ilçesi olan Uşak, kendisine bağlı Sivaslı, Ulubey, Banaz ve Karahallı bucaklarının ilçe haline getirildiği düzenlemeyle vilayet olmuştur.
13 Mart 1913 tarihli Umumiye-i Vilâyat Kanunu ve Uşak
Hüdavendigâr Vilâyeti ya da Bursa Vilayeti, 1867 yılında ilk kurulduğunda; Kütahya, Bursa, Karesi, Karahisar-ı Sâhib, Kocaili sancaklarından oluşmaktaydı.
Osmanlı Devleti, askeri ve ekonomik alandaki çöküşünü durdurmak amacıyla Batılılaşma hamleleri kapsamında 13 Mart 1913 tarihinde Umumiye-i Vilâyat Kanun-u Muvakkati çıkarılarak ,halkın daha fazla yönetime katılmasının sağlanması yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmıştır.1913 yılında yapılan Umumiye-i Vilâyat Kanun-u Muvakkati ile Kütahya Vilayet-i Hususiye idaresi(İl Özel İdaresi) kurulmuştur.
Uşak kazasının bağlı olduğu Kütahya sancağı,Hüdavendigar vilayetinden ayrılarak 1 Mart 1915 tarihli irade-i seniyye ile müstakil liva haline getirildi. Uşak kazası Kütahya Vilayetine bağlı olarak kalmaya devam etti. Kütahya sancağı, Hüdavendigar vilayetinden ayrılarak, doğrudan merkeze bağlandı.
1920 yılı bütçe rakamları, Kütahya Vilayet-i Hususiye idaresi(İl Özel İdaresi) kadro ve teşkilat yapısı hakkında bilgi vermektedir. Kütahya vilayeti Uşak Kazasında 500 kuruş maaşla bir vilayet hususi idaresi memuru, 150’şer kuruş maaşla birer odacı görev yapmaktaydı.
Kütahya Vilayet Umumi Meclisinin faaliyetleri hakkında;14 Aralık 1916-1 Ocak 1917 tarihleri arasındaki görüşmelere ait zabıtlarda Uşak Kazasını temsilen Hoca Şakir Efendi,Mehmet Efendi ve Acemzade Hafız Efendi’nin seçildikleri kaydedilmiştir.
(Kütahya Vilayet Hususi İdaresinin 1915-1920 Yılları Arasındaki Faaliyetleri /Uşak Üniversitesi Tarih bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet KARAYAMAN)
Uşak Eşrafının 27 Mayıs 1915 Tarihli Talebinin Gerekçeleri
Uşak Eşrafının 27 Mayıs 1915 Tarihli Vilayet Olma Talebine gerekçe olarak gösterdikleri dayanakları Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlilerinden Doç.Dr.Biray Çakmak şöyle aktarıyor;
Bu amaçla Dâhiliye Nezareti’ne, Harbiye Nezareti’ne ve Sadaret’e telgrafnameler çektiler. Bu telgrafnamelerde;
İdarî teşkilatların, kalkınma ve gelişmeyi etkileyen unsurlardan birini teşkil etmekte,istidâdıyla mütenâsib teşkîlât-ı idâriyyeye tâbi’ tutulan memleketler(in) dâ’imâ mazhar-ı terakkî bulunmaktadır.
Uşak kazası, nüfusu 100.000 kişiye, yıllık geliri 70.000 liraya yakın büyük bir kaza olup,İzmir borsasının %50 nispetinde Uşak malı ile meşgul bulunduğu,Uşak ticaretinin, İzmir sayesinde hızla geliştiği,özellikle Uşak halıcılığının ticaret sayesinde büyük bir gelişme kaydettiği,Uşak’ta imal edilen halıların ihracatından her yıl yüzbinlerce lira gelir elde edildiği,Uşak kazasının, her tür zahire, palamut, afyon ihracatındaki önemi aşikârdır.
Uşak ‘ın coğrafî mevkisi itibariyle Aydın ve Hüdavendigar vilayetlerinin birleşme noktasında bulunmasından dolayı bağlı olduğu Kütahya sancağı ile Karahisar-ı Sâhib ve Saruhan livaları merkezlerine uzak bulunduğunu,İzmir’den başlayarak Karahisar-ı Sâhib’e kadar ulaşan demiryolu hattı güzergâhında ve Saruhan ve Karahisar livalarının ortasında yer aldığını, demiryolunun İzmir’den sonra en büyük istasyonunun Uşak kasabasında bulunmaktadır.
Bu sebeple Uşak, Gediz, Simav, Eşme ve Çivril kazalarının tüketim mahalli haline gelmiş olup bu kazaların Kütahya, Karahisar-ı Sâhib ve Saruhan sancaklarına otuzar, Uşak kasabasına dokuzar saat mesafede yer almakta, yakınlıkları sebebiyle Uşak kazasıyla birçok bakımdan münasebetleri bulunmatadır.Demiryolunun faaliyete geçmesinden dolayı Uşak kazasının ulaşım ağının değişmiş olup eski yollar önemini yitirmiş, tüm bu sebeplerle Uşak’ın artık bir kaza halinde idaresinin uygun olmadığı açıktır.
Uşak; Gediz, Simav, Eşme ve Çivril kazalarına liva merkezi olması gerekmektedir.Bunun için geçmişte çok sayıda müracaatta bulunmakla birlikte, taleplerin takdir edildiği ve gereklerinin yapılacağı vaadinde bulunulduğu, ancak çeşitli dâhilî ve haricî gailelerden dolayı sonuç alınamadığı bilinmekel birlikte Uşak’ın, üç ay zarfında müstakil livâya tahvîl olunan Karahisâr ve Eskişehir ve Kütahya kasabalarından geri kalmadığı açıktır.
Tüm bu sebeplerden dolayı, öncelikle Hüdavendigar vilayetine bağlı Uşak livasının teşkil edilmesi, aksi takdirde Aydın vilayetinin Eşme, Çal ve Çivril kazalarının ilhakı ve Banaz nahiyesinin kazaya terfii ile müstakil Uşak livasının kurulmasını talep ederiz.
Osmanlı Taşrasında Yönetme ve Yönetilme. Kaygıları: Uşak Kazasında Mülkî-İdarî Değişim. Talepleri ve Teşebbüsleri (1908-1919)-Doç. Dr. Biray ÇAKMAK
Uşak Eşrafının 27 Mayıs 1915 Tarihli Vilayet Olma Talebinin Neticesi
Eskişehir kazası ve Afyon(Karahisar-ı Sâhib) Sancağı ,Hüdavendigar vilayetinden ayrılarak, müstakil liva yapıldı.Bu gelişmeleri takiben Uşak ahalisi (nakibü’l-eşrâf kaymakamı, ulemâ, müderrisler, fabrikatörler, eşrâf, tüccâr, esnâf başıları ve muhtarlar) harekete geçti. Uşak kazasının, ya Hüdavendigar vilayetine bağlı ya da müstakil liva yapılması amacıyla 27 Mayıs 1915 tarihinde Dâhiliye Nezareti’ne, Harbiye Nezareti’ne ve Sadaret’e telgrafnameler çektiler.
1915 yılında, Banaz nahiyesine bağlı Balcıdamı köyü, irade ile Uşak merkezine(Banaz) bağlandı. Uşak kazasının bağlı olduğu Kütahya sancağı da mülkî-idarî değişiklik teşebbüslerinde bulundu.
Osmanlı Taşrasında Yönetme ve Yönetilme. Kaygıları: Uşak Kazasında Mülkî-İdarî Değişim. Talepleri ve Teşebbüsleri (1908-1919)-Doç. Dr. Biray ÇAKMAK
Osmanlı merkez ve taşra idaresi, Uşak ahalisinin ve ileri gelenlerinin bu taleplerini, daha önceki yıllarda olduğu gibi, uygun bulmadı. Yani Uşak kazası, mevcut durumunu muhafaza etmeyi sürdürdü.