Prof.Dr.Siyami Ersek ; Uşak’tan yetişmiş ünlü isimler zikredilirken başta sayılan Türk Tıp Dünyasının önemli bir ismidir. Prof. Dr. Siyami Ersek, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği ilk kalp ve göğüs cerrahlarındandır.
Uşaklı Ünlülerin sayıldığı her platformda adı geçen Siyami Ersek’in hayatında Uşak şehri ne kadar yer işgal eder? bilemeyiz ama Uşaklı bir aileden değildi.Ailesi İzmir’den işgal nedeniyle Uşak’a göç etmiş ve 4-5 sene kalmıştı. Siyami Ersek 5-6 yaşında ayrıldığı Uşak’a bir daha gelmiş midir? Hatıralarında Uşak’tan eser kalmış mıdır? bilinmez ama ismi Uşaklı meşhurlar arasında zikredilmeye devam edecektir.
Prof Dr. Siyami Ersek’in Hayat Görüşü
Dr.Mehmet Cemil Uğurlu‘nun Prof Dr. Siyami Ersek ile yaptığı röportajda Fransız filozofu Blaise Pascal‘ın «Doğa, Tanrıyı hem gösterir, hem de gizler» sözü üzerine şunları söyler;
«Doğa, bilim ve tıp kavramlarını belirleyen sözcüklerden Pascal’ın dogması
'Doğa, Tanrıyı hem gösterir ve hem de gizler'
sözü kanımca tamamen yanlıştır.Bu
'Doğa, Tanrıyı en açık biçimde gösterir'
şeklinde olmalıydı. Zira bu aydınlık sonuca ulaşabilmek için pek az anatomi ve fizyoloji bilmek yeter.»
Prof Dr. Siyami Ersek Uşak’ta Doğdu
Prof Dr. Siyami Ersek 6 Haziran 1920’ de Uşak’ ta doğdu. Yunan Ordusunun 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’i işgal etmesinden sonra göçen Ersek ailesinin 4.çocuğu olarak Uşak’ta dünyaya geldi. İzmir’in işgali sonrası babası Yüzbaşı Hacı Arif Hikmet Bey Kuvvai Milliye’ye katılmıştı. Aslen İzmir’de ikamet eden ailesi, Yunan işgalinden dolayı Uşak Kazasına yerleşmişti.(1)
Ersek Aile Fertleri
Yüzbaşı Hacı Arif Hikmet Bey ile eşi Fehime Ersek’in 5 çocukları oldu;
Basriye Ersek ,Sami Ersek,Saime Ersek ,Siyami Ersek ve Eyüp Savmi Ersek (2)
Ersek Ailesinin İstanbul Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’nde ki aile mezarlığı babaları Yüzbaşı Arif Hikmet Bey ‘in İstiklal Savaşında şehit düşmüş olması ihtimalini akla getirsede bu konuda bir bilgiye ulaşamadım.
Ersek Ailesi İzmirli mi?
Ersek Ailesi Yüzbaşı Arif Bey tarafından İzmir’in işgali üzerine vatan savunması için cepheye koşmadan önce İzmir’den Uşak’a göç ettirmişti. Peki İzmirli bir ailemiydi? bilmiyoruz.
Yunan Başbakanı Venizelos, İzmir İşgali sonrası Menderes ovasına Yunan göçmenleri yerleştirmek amacıyla, gaddar cinayetlerle bölge halkının korkup iç bölgelere göç etmesini amaçlamıştır. Yunan ordusu ve Rum çetelerin yaptığı mezalim karşısında, can ve mal güvenliğini tehlikede gören birçok Türk kendilerince daha güvenli gördükleri bölgelere doğru göç etmeye başlamıştır .
Aile’nin 1934 yılında çıkan “Soyadı Kanunu”ndan sonra Ersek soyismini almasından yola çıkarak bir varsayıma ulaşmak mümkün gibi görünüyor;
Günümüzde Slovakya ‘ın batı bölgesinde bulunan Nové Zámky Şehri Osmanlı hakimiyetinde Macarca ismiyle Ersek/Uyvar şehri olarak anılmaktaydı.
Ersek isimli bir diğer yerleşim ise ; Günümüzde Arnavutluk’un Görice iline bağlı Kolonya belediyesinin merkezi olan Herseka veya Erseke, 1912 yılına kadar Osmanlı devletinin sınırları içersinde olan Makedonya Vilayeti Manastır -Kolonja/Göriçe ‘ye bağlı Ersek kazası olarak bilinmekteydi.
Bu iki yerleşimin Ersek ailesinin aldığı soy ismine kaynaklık etmiş olması muhtemeldir.Ersek Ailesinin kökeni bu iki bölge ise; 8 Ekim 1912 tarihinde başlayan Balkan Savaşında Sırp ordusunun Makedonya’daki Müslüman köylerinde uyguladığı büyük katliam sonrası bölgede ki Müslüman halkın Anadolu’ya göçünde İzmir’e yerleşmiş olması muhtemeldir.
Prof Dr. Siyami Ersek’in ilkokula İzmir’de başladığına bakarak ailenin 1925-26 yıllarında İzmir’e döndüğünü söyleyebiliriz.(3)
Prof Dr. Siyami Ersek’in Eğitim Hayatı
1926 yılında ilk eğitimine İzmir’in İkiçeşmelik İlkokulunda başladı. Daha ilkokul sıralarında bile çalışkanlığı. zekası. ele avuca sığmayan kişiliğiyle dikkatleri üzerine çekiyordu. Arkadaşları arasında lider hep oydu. Ortaöğrenimine İzmir Erkek Lisesi ‘nde devam etti.
1935 yılında İstanbul Erkek Lisesi’nde kayıt oldu. Ersek Ailesi çocuklarına yüksek öğrenim yaptırabilmek için İstanbul’a göç edince onu İstanbul Erkek Lisesi’ ne yazdırdılar. 1938′ de okulunu birincilikle bitirdi .
Dr. Siyami Ersek’in Aile Hayatı
1952’de Dr.Fela Ersek’le evlenir. Onunla, Tıbbiye’de S.sınıf öğrencisiyken, 3.sınıf öğrencilerine anatomi dersinde pratik yaptırırken tanışmıştır. 1953’de oğlu Arif dünyaya gelir.
1975’de ilk eşini kaybeder. 1977’de gene aynı Hastanede görevli Dr.Birsen Ersek’le hayatını birleştirir.
Dr. Siyami Ersek’in Hekimlik Kronolojisi
1938 yılında Yükseköğrenimi için İstanbul Tıp Fakültesi’ne kaydoldu. Parlak bir öğrencilik dönemi geçiren Ersek, henüz öğrenci iken, 1942-1944 yılları arasında Anatomi Enstitüsü’nde ve I.Cerrahi Kliniğinde asistanlık yapmıştır.
1944 yılında mezun olarak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Hastanesi Cerrahi Kliniği’nde Genel Cerrahi ihtisasına başlamıştır.
1948 yılında Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Siyami Ersek, Anesteziyoloji ve Akciğer Cerrahisi dalında staj yapmak için “British Council bursu” ile İngiltere’ye gitmiştir.
1949 yılında İngiltere dönüşü İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Hastanesi Cerrahi Kliniği’nde Baş Asistan olarak başlar.Toraks Cerrahisinin önünün boş olduğunu ve önünde büyük bir hedef bulunduğunu görmüştü. Burada kurduğu deneysel labaratuarda köpekler üzerinde çalışmalar yapıyordu. Fakülte’de isimleri yalnız kitapların üstünde adları Toraks Cerrahı olarak geçen kişileri irrite etmişti ve kendisine en büyük yardım umduğu kişiler, en büyük düşmanlarından çok muhalefete geçmişlerdi.
1949 yılında girdiği Doçentlik sınavını ise her nedense kazanamaz. Ve tezi reddedildikten sonra da hastaneden ayrılması istendi. Ankara’da vekalete müracaat etti. Değişik yerler teklif edilmesine rağmen İstanbul’a döndü. Aylarca Beyazıt’ta Küllük Kahvesi’nde bekledi. Sonrasında askere gider.
1951’de Türkiye’de ilk defa Teşvikiye Sağlık Evi’nde Anestezist Sadi Sun ile birlikte akciğer kanserinin cerrahi tedavisi pnömonektomi ameliyatını gerçekleştirir. Hasta olan akciğer ameliyatla çıkarılır.
1951 yılında Dr. Siyami Ersek, Sağlık Bakanlığı’na geçmiş ve Süreyyapaşa Hastanesi Heybeliada Sanatoryumu’nda cerrahi şefi olarak göreve başlamıştır.
1952 yılında Süreyyapaşa Hastanesi Heybeliada Sanatoryumu’nda göğüs cerrahisini kurmak üzere görevlendirilmiştir.
1956 yılında Tevfik Sağlam Paşa’ nın önerisiyle Bakanlık Göğüs Cerrahisi’ni başlatmak için Uludağ Sanatoryumda da onu görevlendirir ve Başhekim tayin eder. Artık üniversite dahil Türkiye’de en ünlü göğüs cerrahı odur.
Sağlık Bakanlığı tarafından göğüs hastalıkları dalında uzman yetiştirme yetkisi 1953 yılında tanınır iken, göğüs cerrahisine akciğer cerrahisi dalında asistan yetiştirme yetkisi 1958 yılında tanınmıştır.
1961 yılında Türkiye’ de ilk kez Göğüs Cerrahisi Merkezi kurmak üzere Haydarpaşa Göğüs Hastanesine tayini çıkar ve diğer görevlerini bırakır. Aralarında Dr. Kemal Beyazıt’ın da bulunduğu birçok göğüs, kalp ve damar cerrahi uzmanı yetiştirmiştir.
1962 yılında, Dr. Siyami Ersek, Süreyyapaşa sonrası bugün kendi adıyla anılan ve daha önce sanatoryum olan Haydarpaşa Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi’ni kurmuştur.
1963 yılında Haydarpaşa Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi’nde ilk açık kalp cerrahisini uygulayan Dr. Siyami Ersek, yine 1966 yılında bir ilki gerçekleştirerek, aynı hastada üç kalp kapakçığını birden değiştirmiştir.
1967 yılında Dr.Barnard dünyada ilk kez kalp naklini gerçekleştirdiği zaman Milliyet Gazetesi onu Cape-Town’a Barnard’la görüşmeye yollar. Bir yıl sonra ise Dr.Kemal Bayazıt’ tan sonra Türkiye’ de ikinci defa olmak üzere kalp naklini Siyami Ersek yapacaktır. 22 Kasım 1968 tarihinde Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi’nde Dr. Kemal Beyazıt tarafından Türkiye’de ilk defa yapılan bir kalp nakli yapıldı, ancak hasta 18 saat yaşayabildi. Bunun hemen ardından Dr. Siyami Ersek tarafından 27 Kasım 1968 tarihinde istanbul’da yapılan Türkiye’deki ikinci kalp nakli ameliyatı başarılı olmuştur. Prof. Dr. Siyami Ersek, insanda red olayına yol açarak çoğu kez ölümle sonuçlanan, verici bulmaktaki güçlükler, yasal ve toplumsal sorunlar nedeni ile dünyada uygulaması ertelenen kalp nakli denemelerini sürdürmedi. Türkiye’de sık rastlanan doğuştan gelme kalp hastalıklarına ve romatizmal kalp hastalıklarına bağlı kapakçık bozukluklarının ameliyatla tedavisine ağırlık vermiştir.
1970 yılında Sağlık Bakanının “Parası olanlara. hizmet veriliyor” demesini içine sindiremez ve istifayı basar. Olay büyük yankı yapar ve kamuoyu baskısıyla Bakan yanlış anlaşıldığını söyleyerek onu tekrar göreve çağırır. Ona göre doktorluk bir yarıştır. Hasta bu yarışta kimi istiyorsa onu seçer ve Doktor başarılı olmak için tüm zamanını hastaneye vermelidir.Özel hastalardan alınan ücret emeğe göre paylaştırılır ve önemli bir bölümü hastaneye kalır. Fakir hastalardan ise hiç ücret alınmaz.
1979 yılında Türkiye genelinde başka bir anlayışla tam-gün yasası yürürlüğe konur. O bunu beğenmez ve Sağlık Bakanıyla aralarında sürtüşme çıkar. Gazeteye şu beyanatı verir: ” Bugüne kadar İstanbul Göğüs Cerrahisi Merkezinde herşey yasalara. vicdana ve hekimlik ahlakına uygun şekilde yürütülmüştür. Bütün hizmetler tüm insanlara zengin veya fakir hiç ayırım yapılmaksızın memleketimizin gücü içinde en güzel bir şekilde sunulmaya çalışılmıştır. Şahidimiz ulu Türk Milletidir.” Devlet Memuru olarak gazetelere izinsiz beyanat verdiği gerekçesiyle hakkında tahkikat açtırılır. O da emekliliğini ister ve kabul edilir.
1980 yılında Alman Hastanesi’ne Başhekim olarak Göğüs Cerrahisi Kliniğini ve Koroner Anjiografi Laboratuarı’nı açarak Türkiye’de ilk by-pass Ameliyatını yapar.
TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Siyami Ersek’in yayınlamış 4 kitabı ve 200’ün üzerinde makalesi bulunmaktadır.
26 Ekim 1993’de vefat eden bu değerli tıp adamının adı, vefatından bir ay sonra kurucusu olduğu Haydarpaşa Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezine verilerek ebedileştirildi .
Prof. Dr. Siyami Ersek’in Siyasi Yaşamı
12 Eylül 1980 yılında gerçekleşen darbe sonrası İstanbul’dan milletvekili seçilerek Temsilciler Meclisi üyesi olarak seçilir.
1981- 1983 yılları arasında TBMM Danışma Meclisi üyeliği yapmıştır.
Prof. Dr. Siyami Ersek 20 yıl Sağlık Bakanlığı Yüksek Sağlık Şurası üyeliğinde bulunarak, bu konuda “en uzun süre görev yapan üye ünvanı”nı almıştır.
UNESCO’nun organizasyonu ile Pakistan, Hindistan ve İran’da seri konferanslar veren Prof. Dr. Siyami Ersek İngilizce, Fransızca ve Rusça biliyordu.
Prof. Dr. Siyami Ersek, 1985 yılında Emekli Orgeneral Turgut Sunalp’in kurucusu olduğu Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) İstanbul İl Başkanlığı görevini kabul etti.
Prof. Dr. Siyami Ersek Eserleri
TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Siyami Ersek’in yayınlamış 4 kitabı ve 200’ün üzerinde makalesi bulunmaktadır.
Prof. Dr. Siyami Ersek’in Vefatı
Prof. Dr. Siyami Ersek ; 26 Ekim 1993 tarihinde Kadıköy, İstanbul’da Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 73 yaşında akciğer ve sol kalp yetmezliği sonucu ölmüştür. Mezarı İstanbul Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’nde ki aile mezarlığında bulunmaktadır.
Ülkemizde modern tıbbın çok önemli bir dalının, göğüs, kalp ve damar cerrahisinin kurumlaşmasında öncü hizmetleri olan bu büyük cerrahımızın anısı önünde saygıyla eğilirim.
Müellifi: Ömer Aşçı
Kaynaklar:
- Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi: Süreyyapaşa’da bir göğüs ve kalp ve damar cerrahisi uzmanı: Siyami Ersek / Levent Alpay, Tunç Laçin, Talha Doğruyol, Volkan Baysungur, İrfan Yalçınkaya/ Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, Göğüs Cerrahisi Kliniği, İstanbul, Türkiye
- 19 Haziran 2014 tarihli Cumhuriyet Gazetesi; VEFAT/ Merhum Arif Ersek ve Merhume Fehime Ersek’in oğlu, Merhume Basriye Ersek, Merhume Saime Ersek, Merhum Sami Ersek ve Merhum Prof. Dr. Siyami Ersek’in kardeşi, Samiye Ersek’in, Dr. Birsen Ersek’in eniştesi, Cevher, Gül, Selma ve Merhum Arifin amcası, Alev Ersek’in büyükamcası, Dr. Nayantara Ghosh Ersek ve Dr. Cecilia Alarcon Ersek’in kayınpederi, Sinan, Estela, Erol, Aina ve Benan’ın büyükbabaları Hikmet Ersek ve Dr. Murat Ersek’in çok sevgili babaları EYÜP SAVMİ ERSEK 19 Haziran 2014 günü vefat etmiştir. Cenazesi, 21 Haziran 2014 Cumartesi (bugün) Ataköy 5.Kısım, Ömer Duruk Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakipen Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’ndeki aile kabristanına defnedilecektir. Çiçek veya çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin Kızılay’a bağışta bulunmaları rica olunur.Tüm sevenlerinin başı sağolsun.AİLESİ
- Prof. Dr. Rifat Önsoy /Cumhuriyetten Bugüne İlk ve Ortaöğretimimiz ve Bazı Meseleleri: Türkiye’de ögretim genel olarak ilk orta ve yüksek olmak üzere üç basamaklıdır. ilkögretim 6-14 yaşlarındaki çocukların egitim ve ögretimini kapsar.
- T.C.Marmara Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Sinema-Tv Ana Sanat Dalı/ Bir Türk Hekimi-Siyami Ersek-İlklerin Öncüsü( Sanatta Yeterlilik Tezi)-Demet Taner
- Prof.Dr.Opr.Siyami Ersek (1920- 1993) – Dr.Mehmet Cemil Uğurlu