Osmanlı Klasik Döneminde Uşak Şeriyye Mahkemesi ve Uşak Kadılığı ;muhtemelen Uşak Kentinin merkezi konumunda ki Ulu Cami külliyesinin çevresinde bulunmaktaydı.
Osmanlı Klasik Döneminde Uşak Kazası Şeriyye Mahkemesinin lokalizasyonu; Osmanlının kuruluşundan, İstanbul’un fethi, Kanuni Sultan Süleyman dönemi gibi dönemleri de içerecek biçimde, Osmanlı devletinin güç açısından zirvede olduğu bir zaman dilimini anlatan klasik döneme ve Tanzimat’a kadar uzanan bir dönem ayrımı içinde Uşak Kazası özelinde siyasi- idari sistem ve kent yapısının netlik kazanması açısından önemlidir.
Osmanlı Klasik Döneminde Uşak Kadılık Makamı Nerededir?
Uşak ; Türk -İslam hakimiyetine girdiği 13.yüzyıldan vilayet haline geldiği 1954 yılına kadar Kütahya Vilayetine bağlı bir kaza konumundaydı. Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarından Tanzimat dönemine kadar kazaların idari, adli ve mali yönetimi “Kaza Kadısı” tarafından yürütülmekteydi.
Osmanlı Devletinde yerleşmiş bir gelenek olarak, beylik döneminden itibaren fethedilen yerlere hukuku temsilen bir kadı atanmıştır. Osmanlı İmparatorluğunda kent ve kasabaların ayrı bir hukuksal varlığı ve kişiliği söz konusu olmamıştır. Hemen hemen her yerleşme birimi bir kaza’ya karşılık sayılmış ve kaza yönetimine bağlanmıştır. Kaza yönetimi, vakıflar, loncalar ve kadılık müessesesinden oluşuyordu.
İnalcık ve Arı, “Türk-İslam-Osmanlı Şehirciliği ve Halil İnalcık’ın Çalışmaları” 27-56.
Osmanlı Klasik Döneminde Kadılık hizmetlerinin görülebilmesi için belirlenmiş bir bina bulunmamaktadır. Göreve atanan Kadı’nın maiyetiyle birlikte gelip yerleştiği konak, kadılık makamı sayılmıştır.
Daşçıoğlu, Yılmaz. “Belediyecilik” içinde, Osmanlı Ansiklopedisi,Tarih, Medeniyet, Kültür. İstanbul: İz Yayınları, 1996. s. 180-183.
Osmanlı Klasik Döneminde Uşak Şeriyye Mahkemesi Neresiydi?
Osmanlı Kent Planının erken dönemlerinde kazanın idari merkezi olarak kullanılan “Kadı Konakları”; Kadılık Makamı,Mahkeme ve aile efradının meskeni olarak ortak kullanım şeklinde bulunmaktaydı.
Resmi nitelikte bir mahkeme binası bulunmuyordu. Kadı evini ayrıca mahkeme binası olarak kullanırdı. Osman Nuri Ergin, bu hususta şöyle diyor: “Kadı olan zatın konağı nerede ise, o sene İstanbul mahkemesi de oraya nakledilirdi. 1252 tarihinde Edirne kapı civarında bulunan İstanbul kadılığı mahkemesi, ertesi sene Ayasofya ‘ya nakledilmişti.
Ancak sonraları 1253/1837’den sonra Rumeli ve Anadolu kadı askerlikleri ve İstanbul kadılığı Hâb-ı Meşihata nakledilmiş ve bu suretle resmi bir binaya kavuşturulmuşlardır.
A. Refik Gür-Osmanlı İmparatorluğunda Kadılık Müessesesi-İstanbul 1971
Osmanlı Devletinde Tanzimat Dönemiyle birlikte adli davalarının çözüldüğü “Mahkeme Binaları” nın kadılık makamından ayrı mekanlarda görülmeye başlamıştı. Çoğu Mahkeme binası kentin merkezi konumunda ki Ulu Cami/Cuma Cami müştemilatında yer alıyordu.
Uşak Ulu Cami Kütüphanesinde bulunan matbu Hanefi Mezhebinin temel fıkhi metinlerinden Mutûn-i selâse isimli 16 ciltlik bu eserin arka kapağında “Uşak Mahkeme-i Şeriyye” mührü bulunmaktadır. Bu eser Hacı Mustafa Efendi tarafından Ulu Cami Vakfı mütevellisi Bozkırlızade Ahmet Efendi’ye teslim edilerek vakfedilmiştir. Eserin vakıf şerhinde H.1317/ M. 1899/1900 tarihi bulunmaktadır. Bu eser Çakaloz Cami müezzinliğin den emekli Ömer Kahraman Hocanın oğlu Hasan Hüseyin Kahraman tarafından Ömer Aşçı’ya hediye edilmiştir.
Ömer AŞÇI Kütüphanesi
Kuvvetle muhtemel Osmanlı Klasik Döneminde Uşak Kazasının adli davalarının görüldüğü “Uşak Şeriyye Mahkemesi” Ulu Cami Külliyesinde bulunuyordu.
Selçuklu Dönemiyle başlayıp günümüze kadar uzanan Anadolu-Türk Şehircilik anlayışında “Cuma Cami/Cami-i Kebir/Ulu Cami” ismiyle merkez inşaa edilmiş ve kent onun etrafında gelişmiştir.
Uşak Ulu Cami Külliyesine Ne Oldu?
Uşak Ulu Cami; Beylikler döneminden 1894 yılında meydana gelen “Koca Yangın”a kadar ki dönemde medrese, ahi loncası,şeriye mahkemesi, eski hamam,cami çevresinde cami vakfına ait dükkanlardan oluşan bir müştemilata sahiptir.
Uşak’da Kuşad(Kavşid) Paşa’nın oğlu Mehmet Bey’in Cami-i Kebir mürtezikalarına vakf eylediği hamam müstecirinden şikayet dilekçesi
4 Mart 1890- Başbakanlık Osmanlı Arşivi Cevdet Evkaf Arşivi-433 – 21924
Uşak Merkez camilerinden Kurşunlu Cami haziresinde makam mezarı bulunan Deruni Uşşaki Ali Efendi (öl.1785)’nin 1761 yılı başlarında Uşak Ulu cami bahçesinde bulunan Uşak Cami Kebir Medresesine atandığı bilinmektedir.
Deruni Ali Efendi (öl. 1200 / 1785-6), 1761 yılı başlarında Uşak’ta Cami-i Kebir Medresesinde müderrislik yapmış bir isimdir.
1785 yılında vefat edinmiş ve Eyüp’te defnedilmiştir.
Mehmet Süreyya,Sicilli Osmani, Osmanlı Ünlüleri, Cilt 2, Tarih Vakfı Yurt Yay.,İstanbul 1996, s. 410.
Tanzimat Sonrası Uşak Kent Merkezinin Uğradığı Değişim Nedir?
Tanzimat Dönemine kadar kadılık hizmetlerinin görülebilmesi için belirlenmiş sabit bir bina anlayışı yoktur. Kadı’nın maiyetiyle birlikte gelip yerleştiği çarşı içi bir konak kadılık makamı olmuştur. Tanzimat Dönemiyle beraber kamu hizmetlerini yürüten kadılık makamları kaymakamlıklara dönüşmüştür. Osmanlı kent yapısında Ulu Cami ve Bedesten-Çarşı etrafında oluşan dini ve ticari merkezler Tanzimat Döneminde ki müstakil hükumet konağı yaklaşımıyla değişime uğramıştır.
Uşak Şehir Merkezi 1894 yılında emsalsiz bir yangınla büyük bir yıkıma uğradı.Bu yangın kentin dörtte üçünün yandığı büyük bir yıkım idi.
Bu tarihten sonra Uşak Kazasında günümüzde Uşak Emniyet Müdürlüğü Lojmanları olarak gördüğümüz alanın yanında kalıntıları bulunan alana “Uşak Hükumet Konağı/Uşak Hükumet Sarayı/Uşak Müdüriyeti” adıyla idari bir merkez inşaa edilir. Bu yapının tam inşa tarihi bilinmemekle birlikte 1898-1899 tarihli Hüdavendigar Vilayeti Salnamesinde kayda geçtiği bilgimiz dahilindedir.
1898-1899 yıllarında kaza merkezi, Uşak Kasabasında, 5054’i erkek ve 5583’i kadın olmak üzere 10637 Müslim, 767’i erkek ve 781’i kadın olmak üzere 1548 Rum, 317’i erkek ve 339’ u kadın olmak üzere 656 Ermeni vardı. Kasabanın toplam nüfusu, 12841 kişiydi. Uşak Kasabasında 2431 hane, 11 mahalle, 16 cami, 14 mescit, 6 türbe, 11 medrese, 2 kilise, 11 han, 5 hamam, 58’i su ile 59’u buharla çalışan un değirmeni, bir hastahane, bir eczane, bir silahhane, kilim ve kaliçe iplerini boyamaya mahsus 20 boyahane, 15 debbağhane, bir hükumet konağı, bir depo, bir telgraf ve postane, birer Düyun-ı Umumiye, Bank-ı Osmani, Reji, Beledi, Zabıta ve Polis Dairesi, 70 öğrencisi olan bir erkek rüştiye mektebi, 350 öğrencisi olan 4 iptidai ve sübyan mektebi vardı.
Osmanlı Taşrasında Yönetilme Kaygıları:Karahallı Mülkî Nahiyesi’nin Kuruluşu-Biray ÇAKMAK-Uşak Üniversitesi-2014
Müellifi: Ömer AŞCI
© Copyright www.usaktayiz.com tüm hakları saklıdır. Kod, haber, resim, röportaj gibi her türlü içeriğinin tüm telif hakları www.usaktayiz.com.tr‘a aittir.
www.usaktayiz.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır.Bunlar www.usaktayiz.com ‘un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz.
İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.usaktayiz.com ‘daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. www.usaktayiz.com ‘da hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zaman değişikliğe gidebilir. Bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir.