İzmir’e Doğru Gazetesi Muhabiri Muvahhit Bey; 5-8 Mayıs 1920 tarihleri arasında yaptığı seyahatinin önemli duraklarından Uşak Kazasının idari, nüfus, sosyal-ekonomik, eğitim ve Kuvayı Milliye’ ye bakışı hakkında detaylı bilgiler verir. Uşak Kazası Muvahhit Bey’in gezisinden yaklaşık 4 ay sonra Yunan Ordusu tarafından 29 Ağustos 1920 tarihinde işgal edilecektir.
Muvahhit Bey’in 5-8 Mayıs 1920 tarihleri arasında yaptığı seyahatin Alaşehir-Uşak şehirleri hakkında olan bölümünde tuttuğu notları İzmir’e Doğru Gazetesinin 30 Mayıs 336 (30 Mayıs 1920) tarihli 66.nüshasında “Ankara Mektupları” başlıklı köşesinde yayınlanır.
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yeni Çağ Tarihi alanında çalışan Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Güçlü; 2015 yılında yayınladığı “Millî Mücadele Döneminde İzmir’e Doğru Gazetesi Muhabiri Muvahhit Bey’in Akhisar–Afyon. İzlenimleri (5-8 Mayıs 1920)” isimli makalesinde Muvahhit Bey’in İzmir’e Doğru Gazetesinde yayınlanan yazılarını kullanmıştır. Bu makaleyi okumak için aşağıda ki linke tıklayınız:
Muvahhit Bey Kimdir?
Muvahhit Bey “İzmir’e Doğru Gazetesi’nin muhabiridir. Hakkında çok fazla malumatımız olmasa da Türk sinemasının ilk kadın oyuncularından Bedia Muvahhit’in eşi olduğu söylenir.
Aktör Ahmet Refet Muvahhit’in Emine Bedia Şekip ile Millî Mücadele’nin sonlarına doğru evlendiği anlaşılmaktadır. Bu evlilik 1921 yılında yapılmıştır. Bedia Muvahhit bir röportajda 1923 yılında “Muvahhit” ile yeni evlendiği sırada Muhsin Ertuğrul’un Halide Edip’in Ateşten Gömlek ’ini filme uyarlarken kendisine oynamasını teklif ettiğini belirtir. Uzun yaşamayan Ahmet Refet Muvahhit 1927 yılında vefat etmiştir.
www.bakisarisakal.com/sahneyecikanilkturkkadini.pdf
Türk Sinemasının başlangıcında; 1923 yılında çevrilen Ateşten Gömlek filminin başrol oyuncuları Bedia Muvahhit ve Neyyire Neyir, ilk iki Müslüman kadın sinema oyuncu olarak tarihe geçmiştir.
İzmir’e Doğru Gazetesinin Siyasi Duruşu Nedir?
İzmir’e Doğru Gazetesi; 15 Mayıs 1919 tarihi İzmir’in emperyalistler tarafından işgal edilmesinde hemen önce kurulup İzmir’in işgali sonrası milli hareketi örgütlemeye çalışan iki İzmirli, Mustafa Necati ve Vasıf Çınar tarafından Balıkesir Kuvayı Milliye karargâhında Balıkesir’in işgaline kadar 74 sayı çıkarılabilmiş milliyetçi bir gazetedir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür yayınları; İzmir’e Doğru Gazetesi’ni Ahmet Priştina Kent Arşivi ve Müzesi’nin değerli araştırmacıları aracılığıyla günümüz Türk alfabesine çevrilerek İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür yayınları baskısıyla bizlere sundukları için ne kadar teşekkür etsek azdır.
İzmir’e Doğru Gazetesi Muhabiri Muvahhit Bey’in Seyahatinin Balıkesir-Akhisar-Salihli Bölümü
Muvahhit Bey yolculuğunun başlangıcı olan “İzmir’e Doğru Gazetesi’nin merkezi Balıkesir’den Akhisar’a muhtemelen tren ile gelmiştir. İstanbul’un işgalinden sonra Balıkesir-Ankara bağlantısının tren ile Akhisar’ a gider.
Oradan araba ile Salihli ve yeniden tren ile Afyon üzerinden Ankara olduğunu belirtmekte yarar vardır. İstanbul aydınlarının bir kısmı yakınlığından dolayı önce Bursa, Balıkesir, Bandırma’ya giderken buraların işgali üzerine (Haziran 1920) Afyon üzerinden Antalya’ya gidenler bile olmuştur.
Muvahhit Bey’in 5-6 Mayıs 1920 tarihinde Salihli’den yazdığı mektup “Ankara’dan Mektuplar Akhisar’dan Salihli’ye I” adıyla 12 Mayıs 1920 tarihli 61 no’lu İzmir’e Doğru gazetesinin birinci ve ikinci sayfalarında yayınlanmıştır.
Artık ufuk kararmaya başladı: Önümüze Gediz çayı çattı!
Gediz; (Gedüs) kurbunda (yakınında) Murad Dağı teferruatından olan Şaphane eteğinden nebean (çıkar), şimalden(kuzeyden) cenuba(güneye) doğru cereyan(akım) ile Uşak’tan yirmi kilometre mesafede Derbent köyünden geçerek Uşak’ın otuz kilometre garbında(batısında) Aydın vilayetine dâhil olur ve Alaşehir Çayı ile birleştikten sonra, bütün Salihli, Kasaba, Manisa ve Menemen kazalarına uğrayarak, İzmir körfezine dökülür. Bu vilayetçe Gediz en mühim bir nehirdir.İzmir’e Doğru Gazetesi-12 Mayıs 1920-Sayı:61- Sayfa:1/2-ANKARA MEKTUPLARI-Akhisar’dan Salihli’ye I-
Gediz’in yaptığı cereyan tahavvülatı (akıntı değişimleri) bizi Salihli’ye varabilmek için beyhude saatlerce dolaştırdı. Nehrin üstünde köprü yoktur. Cereyana karşı durmak ise şimdiye kadar belki hatıra gelmemiş, binaenaleyh yolcular onun imkân-ı mürur (geçiş imkânı) bahşettiği geçitleri bulmak için hep dolaşmaya, mantıksız ve zikzak yürümeye mecbur kalmıştır. Kış mevsiminde daha büyük bir mesele halini alan Gediz’den biz bu sefer binnisbe (bir derece) ucuz kurtulabildik. Fakat bizi takip eden araba tam çayın ortasında kumladı! Refik-i fazlımın (dostumun) “Teavenu…” [Yardımlaşın… (Maide Suresi, Ayet: 2))” ihtarı olmasaydı zavallı kenar-ı selamete (kıyıya) çıkamayacak idi.
Ankara’dan Mektuplar Alaşehir’den Kara Hisar’a II Mektubunun Uşak Yolculuğu Bölümü
Killik(Ginlek-Kinlek (?)) ile Güney (Gönas-Künas (?)) arası dağlıktır. Şimendifer (Tren) Kumpanyası bu dağları köstebek gibi delmiş, 30 kilometrelik bir mesafe dâhilinde 23 tünel açmıştır! Tünellerin sık sık karşımıza çıkması, bizi karanlıklar ve dumanlar içinde bırakması oldukça canımızı sıktı. Nihayet Elvanlar’ a geldik.
İzmir’e Doğru Gazetesi-30 Mayıs 1920-Sayı:66- Sayfa: 2-ANKARA MEKTUPLARI-Alaşehir’den Kara Hisar’a II
Tren burada bir saat kadar vakit geçirdi. İnay, Karakuyu derken, akşam alaturka saat biri çeyrek geçe Uşak istasyonuna muvasalat ettik(ulaştık). Uşak kazası merkezi karşıdan yıldızlar gibi parıldıyordu. Burasını ziyaret bizim için pek faydalı oluyordu. Maalesef tren gece kalmadı. Dört buçukta yollandık. Maahaza (bununla beraber) bu kasaba hakkındaki tahkikatımızı da arz edelim:
Uşak Kazasının Mülki Taksimatı ve Demografik Durumu
Uşak, Kütahya müstakil sancağına merbut (bağlı) olup, 105.000 nüfusu muhtevi cesim (büyük) bir kazadır. Merkezinin nüfusu 23.000 kadardır. Bu kazanın Ulubey, Karahallı, Sivaslı, Banaz namlarında dört nahiyesi vardır. Rum ve Ermeni nüfusu 1500’den ibarettir.
İzmir’e Doğru Gazetesi-30 Mayıs 1920-Sayı:66- Sayfa: 2-ANKARA MEKTUPLARI-Alaşehir’den Kara Hisar’a II
Uşak Kazasının Sanayi ve İmalat Durumu
Uşak kazası öteden beri halıcılıkla, millî mensucat (dokuma ürünleri) ile kesb-i şöhret etmiştir (ün kazanmıştır). Merkezde 2000 halı destgâhı(tezgâhı); 3 iplik ve şayak(kumaş) fabrikası, 25 boyahane mevcuttur. Yalnız halıcılık sayesinde hariçten memlekete bir senede 3 milyon lira girmiştir.
İzmir’e Doğru Gazetesi-30 Mayıs 1920-Sayı:66- Sayfa: 2-ANKARA MEKTUPLARI-Alaşehir’den Kara Hisar’a II
Uşak Kazasının Zirai Mahsulatı
Uşak, Alaşehir’den kıyas edilemeyecek kadar mamur, yoları muntazam, merkezi haritaya göre tanzim edilmiş pek güzel, feyz-kâr(gelişmiş) bir kasabadır. Ovası vasi (büyük), ziraatı müterakki (ileri)dir. Bilhassa palamut, afyon ve hububat-ı mütenevvi (çeşitli tahıl ürünleri) ihracatı bu civar kazalarından daha fazladır.
İzmir’e Doğru Gazetesi-30 Mayıs 1920-Sayı:66- Sayfa: 2-ANKARA MEKTUPLARI-Alaşehir’den Kara Hisar’a II
Uşak Kazasının Okulları-Dini Yapıları-Kamu Binaları
Uşak’ta bir leyli(yatılı) medrese “Dar-ül hilafeti âliye Medresesi (İlahiyat Fakültesi)”, bir idadi (orta okul-lise), dört zükur(erkek), iki inas(kız) iptidaiyesin (ilkokulu), birkaç hususi mektep, 24 cami-i şerif ile birçok mescit ve emakini hayriye (hayır mekânları) ve resmiye (kamu binası) vardır.
İzmir’e Doğru Gazetesi-30 Mayıs 1920-Sayı:66- Sayfa: 2-ANKARA MEKTUPLARI-Alaşehir’den Kara Hisar’a II
Uşak Kazasının Kuvayı Milliye’ ye Karşı Tutumu
Bu kazada arazi münakasam (bölünmüş durumda)dır. En fakir bir kimsenin bile yiyeceği zahiresini elde edebilecek tarlaya malik (sahip)tir. Bilhassa bu kazanın Kuvayı Milliye uğrundaki mesaisi, fedakârlığı pek yüksektir. Şark(doğu) Cephesi’nin Heyet-i Merkeziyesine karargâh olan bu hamiyetli(vatansever) kaza vatan müdafaası için nakden 200.000 lira iane (yardım) vermiştir. Ayniyat (araç-gereç) ve teberruat-ı saire (çeşitli bağışlar) bundan hariçtir. Akhisar’dan itibaren bütün medaihi ile (övgülerle) öğrendiğimiz, gıyaben (kendi ortada olmaksızın) tanıdığımız imanla Uşak, ruhumuzda en nikbin tesirler icra (iyimser yönde etki) eden müstesna bir yerdir. İşte bu hamiyet-kâr(vatansever) memleketi hürmetlerle karşıdan selamlayarak yolumuza devam ettik. Bütün geceyi Salihli’den beri ağırlaşan trenin canhıraş gürültüleri arasında uykusuz bir halde geçirdik. Ferdası (ertesi) sabahı alaturka saat bir buçukta Karahisar-ı Sahib (Afyon) livası merkezine muvasalat ettik.
İzmir’e Doğru Gazetesi-30 Mayıs 1920-Sayı:66- Sayfa: 2-ANKARA MEKTUPLARI-Alaşehir’den Kara Hisar’a II
Müellifi: Ömer AŞCI
© Copyright www.usaktayiz.com tüm hakları saklıdır. Kod, haber, resim, röportaj gibi her türlü içeriğinin tüm telif hakları www.usaktayiz.com.tr ‘a aittir.
www.usaktayiz.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar www.usaktayiz.com ‘un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz.
İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.usaktayiz.com ‘da ki harici linkler ayrı bir sayfada açılır.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. www.usaktayiz.com ‘da hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zaman değişikliğe gidebilir. Bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir