Kabuli Divanında Gediz Kazasının Uşak İline Bağlanma Talebi

Kabuli Divanında Gediz Kazasının Uşak İline Bağlanma Talebi
Gediz halkının idari taksimatta Kütahya’ya bağlı olmaklığından dolayı sıkıntılar yaşadığı ve Uşak‘a bağlanmak istediği konusu 500 senelik bir kronik bir şikayet konusudur.

Gediz Kazasının Uşak İline bağlanması; Uşak Milletvekili İsmail Güneş geçtiğimiz yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündeme taşıdığı bir konu idi. Bu gündeme Gediz eşrafından da olumlu karşılıklar verildiğini gördük. Lakin bu girişim merkezi hükümet nezdinde bir karşılık bulamayıp akim kaldı.

Le Tour du Monde, Paris, 1864 tarihinde yayınlanan Gaiaud imzalı Gediz Gravürü
Paris Le Tour du Monde Gazetesinde 1864 tarihinde yayınlanan Gaiaud imzalı Gediz Gravürü

Osmanlı Tarihi Kaynaklarında Gediz Nahiyesinin Uşak Kazasına Bağlanma Talebi

Gediz eşrafı, nahiyelerinin Kütahya’ya bağlı olmasından dolayı yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle şikayetçi olmuştur. Gediz nahiyesinin Kütahya’ya 100 km ve Uşak’a 50 km uzaklıkta olması nedeniyle idari ve ticari birçok sıkıntı yaşayan Gediz eşrafı şikayetlerini Osmanlı Sarayına taşımış lakin sonuç alamamıştı.

Gediz Kazasından bahseden en eski tarihli Osmanlı Arşiv Kaydı ,Fatih Sultan Mehmed, dönemi gurre-i muharrem 862/Kasım 1457 tarihli Müsellem ve Piyâde Defterleri olup Gediz,Kütahya Merkez Kazasına bağlı bir nahiye konumundadır. 1520’de daha önce nahiye olan Gediz, kaza olmuş ve bu durumunu 1675-76’da da devam ettirmiştir.

Gediz Kazası; Hüdâvendigâr Vilâyeti’nin H. 1287/M. 1870-1871 tarihli vilâyet salnamesindeki bilgilere göre 1871 yılında tekrar kaza yapılıncaya kadar Uşak Merkez Kazasına bağlı bir nahiye olan Uşak Kentinin etki alanında bir yerleşimdir.

16. yüzyıl Osmanlı divan şairi Gedizli Kabuli İbrahim Efendi Gediz’in Uşak’a Bağlanmak İsteğini Şiirine Taşıyor

16. yüzyıl İbrahim Efendi (1522-1592)’nin “Dîvân-ı Kabûlî İbrahim Efendi”isimli eserinde;

  • Ölince dua iderdük el-Hak        (Ölünce Dua Ederdik Allah’a)
  • Uşşak olıcak Gedüs’ü mülhak  (Gediz Uşak’a bağlansa)


diye gönlünden geçeni memleketi adına talep etmektedir.

Gedizli Kabuli İbrahim Kimdir?

Gedizli Kabûlî, Türk edebiyatında Kabûlî mahlasını kullanarak Türkçe şiir söyleyen sekiz civarında şairin en meşhurudur. Kabûlî’nin asıl İbrahim’dir.

Kabûlî’nin doğum tarihi konusunda kaynaklarda hiçbir bir bilgi yoktur. Divan’ındaki bazı ipuçlarından hareketle şairin 1523 yılı civarında doğduğu tahmin edilmektedir. Kabûlî, Kütahya’nın Gediz ilçesinde doğmuş ve büyümüştür. Bu husus, biyografik kaynaklarda belirtildiği gibi, yer yer şairin eserinde de ifade edilmiştir.

İlk tahsilini Gediz’de yaptığı tahmin edilen Kabûlî İbrahim Efendi daha sonra İstanbul’a giderek burada medrese öğrenimi görmüş ve Nâzır-zâde diye meşhur olan müderris ve kadı Ramazan Efendi’den icazet alarak mezun olmuştur. Kabûlî, eğitimin tamamladıktan sonra ilmiye sınıfı içinde kalarak mezun olmuştur. Kabûlî, eğitimini tamamladıktan sonra ilmiye sınıfı içinde kalarak kadılık mesleğini seçmiştir.

Kabûlî’nin görev yerleri ile ilgili kaynaklarda sadece Mısır adı geçmektedir. 1590 civarında gittiği anlaşılan Mısır, onun son görev bölgesidir. Buradan daha önce geniş Osmanlı coğrafyasının farklı yerlerinde, daha çok da doğu bölgelerinde görev yaptığı tahmin edilmektedir. Nitekim bir manzumesinin sonunda Sivas kadısı olduğunu kendisi söylediği gibi, şiirlerinde geçen ifadelerden Kars kadısı olarak görev yaptığı da anlaşılmaktadır.

Kabûlî, uzun bir ömür sürdüğünü şiirlerinde kendisi söylemektedir. Bu konuda bazı ipuçları varsa da kaç yıl yaşadığı net olarak belli değildir. Kaynakların rivayetine göre şair, 1000/1591 tarihinde son görev mahalli olan Mısır’dan gemiyle dönerken boğularak can vermiştir (Erdoğan 2013).

16. Yüzyıl şairlerinden olan Gedizli Kabûlî de içinde yaşadığı toplumun sosyal hayatını şiirlerine aksettirmiştir.Kabûlî kendi şiirini âşıkâne, renkli, ölçülü, rindâne, mücevher ve inci; kendisini de üstat olarak anlatır. Şiirlerinde özellikle de gazellerinde âşık, ma’şuk, aşk, sevgili ve rintlik ön plandadır.

Ömer Aşçı

© Copyright www.usaktayiz.com tüm hakları saklıdır. Kod, haber, resim, röportaj gibi her türlü içeriğinin tüm telif hakları www.usaktayiz.com.tr‘a aittir.

www.usaktayiz.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır.

Bunlar www.usaktayiz.com ‘un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz.

www.usaktayiz.com ‘daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. www.usaktayiz.com ‘da hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zaman değişikliğe gidebilir. Bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir.


Notice: Undefined offset: 0 in /home/sehrimde/usaktayiz.com/wp-content/themes/express-news/single.php on line 31

Notice: Trying to get property 'term_id' of non-object in /home/sehrimde/usaktayiz.com/wp-content/themes/express-news/single.php on line 31

One thought on “Kabuli Divanında Gediz Kazasının Uşak İline Bağlanma Talebi

  1. UŞAK GEDİZ’E BAĞLANSA… (500 YIL ÖNCE BİR İSTEK)

    Ölince dua iderdük el-Hak
    Uşşak olıcak Gedüs’e mülhak.

    (Uşak Gediz’e bağlanırsa, ölünceye kadar bunu yapana dua ederim.)

    (Kaynak: İbrahim Kabuli ve Divanı- Doç. Dr. Mustafa ERDOĞAN)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir