Hayat Dergisi(Türkiye’nin en yüksek tirajlı dergilerinden )nin 1964 yılında Turistik Türkiye İlavesinde “Uşak Şehri” bölümü de yer alır.
Hayat Dergisi; 1956 yılından 1980’li yılların sonuna kadar yayın hayatına devam etmiştir. 1950’ler de Avrupa ve Amerika’daki yaşam tarzı dergilerinin Türkiye’deki neredeyse ilk örneğidir. Bu süre içinde Türkiye’de Batılı yaşam tarzının önemli bir propaganda aracı olarak faaliyet göstermiştir.
1952 yılında Resimli Hayat ismi ile çıkan dergi 1955 yılından itibaren Hayat Dergisi olarak yayımlanmaya başlanmıştır. Derginin Fransız Paris-Match dergisi ile benzerliği çarpıcıdır. Gazetelere oranla dergide çok fazla imge, güncel konular ve reklama yer verilmiştir.
“Hayat Dergisi” Türkiye’de ilk Tifdruk baskı tekniği ile basılmış olan haftalık aktüalite dergisidir.
Aslı Gönenç- Türkiye’de Dergiciliğin Tarihsel Gelişimi, İletişim Fakültesi Dergisi, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi-2007
Hayat Dergisi Turistik Türkiye İlavesi Kapağı 513.Sayfa
Hayat Dergisi Turistik Türkiye İlavesinin Uşak Bölümü 6 sayfadan oluşur. Uşak Şehrinin tarihi,coğrafyası,ziraatı,sanayi ve folkloru hakkında bilgi verir.
Hayat Dergisi-Türkiye Ansiklopedisi-Uşak- Halısı-Derisi-Şekeri-Pamuklu Dokumaları ile ün salan Vilayetimiz-Uşak, Ege Bölgesinin, İç batı Anadolu bölümünde bulunan bir ilimizdir. Çevresini doğuda Afyon, güneyde Denizli, batıda Manisa, kuzeyde Kütahya illeri çevirir. Yüz ölçümü 5341 kilometre karedir.
Hayat Dergisi Turistik Türkiye İlavesi 514.Sayfa
İlin kuzey kuzeydoğu ve doğusu dağlarla, güneybatısı ise ovalarla kaplıdır. Uşak İli de, komşuları olan Kütahya ve Afyon illeri gibi, “İç batı Anadolu Eşiği” üzerinde yer alır. Genel olarak ilin kuzey, kuzeydoğu ve doğu kesimleri dağlık olduğu halde, güneybatı kesimlerinde yüksekliği 1000 metrenin altında olan ovalar bulunur.Zirvesi 2312 metreyi bulan Murat Dağı, ilin kuzeyinde, Uşak – Kütahya sınırı üzerinde yer alır. Bunun güneyinde bulunan Elma Dağı da, Uşak Ovasının kuzeyinde 1805 metreye yükselir. Sivaslı kazasının doğusunda bulunan 1990 metre yüksekliğindeki Burgaz Dağı, ilin diğer önemli bir arızasını teşkil eder. Bu dağın doğu kesimleri, Afyon ili sınırları içinde kalır. Uşak ilinin en önemli ovaları ise, Büyük Menderesin kollarından olan Banaz Çayı etrafında gelişen, Banaz Ovası ile, bunun batısındaki Uşak Ovasıdır.
İklim ve Bitkiler-UŞAK ilinin merkezinde bulunan ve 1929 yılından beri çalışan meteoroloji istasyonunun kayıtlarına göre, Uşak’ in en soğuk aya ait ortalama sıcaklık derecesi 2 C, en sıcak aya ait ortalaması ise 23,7 C dir. Uşakta en düşük sıcaklık 15.1.1929 tarihinde -24 C, en yüksek sıcaklık ise 22.7.1931 tarihinde 39°,8 C olarak kaydedilmiş bulunuyor. Sıcaklık derecesinin 0 altına düştüğü günler sayısı ortalama olarak 71 gündür. Yağışlara gelince, gene aynı devre içinde ki ortalamalara göre, Uşak’ta yıllık yağış toplamı 541 milimetre olup, bu miktarın mevsimler arasında dağılışı şöyle dir: Kış % 43, ilkbahar % 28, yaz % 9, sonbahar % 20. Uşak ilinin % 17 si ormanlarla kaplıdır. İlin kuzey ve kuzeydoğu kesimlerinde yer alan dağlık sahalar oldukça ormanlıktır. Uşak ve Banaz Ovalarının tabii bitki örtüsü bakımından görünüşü bozkırlar halindedir.
Banaz Çayı- GEDİZ Nehri, ilin kuzeybatı köşesinden geçer. Uşak ilinin en önemli akarsuyu, Büyük Menderes Nehrinin büyük kollarından biri olan Banaz Çayı’dır. Bu çay kuzey – güney doğrultusunda akarak, Denizli ili topraklarına girer ve orada Büyük Menderes’e karışır.
Şehir geceleri bile gündüz gibi parlıyordu!-Elektrikle aydınlanan İlk Türk Şehri- İstanbul sokaklarının evlerinin tenviratı için hava gazından faydalanıldığı devirlerde, Uşak şehrinde bir elektrik santrali kurulmuştu.
UŞAK ŞEHRİ- 1960 sayımının sonuçlarına göre, Uşak ilinin sınırları içinde 184.733 nüfus bulunmakta ve kilometre kareye 35 kişi düşmektedir. Bu nüfus yoğunluğu Karahallı ilçesinde 52 ye çıkmakta, Ulubey ilçesinde 23 e düşmektedir. Merkez ilçesinde ise 50 ye yaklaşır . Uşak ilinde kadınların sayısı erkekler den fazladır. İl nüfusunun % 50,5 unu kadınlar, % 49,5 unu erkekler teşkil eder. İlçelerden sadece merkez ilçesinde erkek nüfus fazla, diğerlerinde kadın sayısı erkekler den daha çoktur. İlde nüfusu 30.000 i bulan hiçbir merkez yoktur. İlin merkezi olan Uşak şehri 1960 sayımına göre 29.021 nüfusludur. 974 metre yükseklikte kurulmuş olan bu şehir, 12 mahalleden meydana gelmiştir. Kuzeydoğudaki Aybey mahallesi şehrin en eski mahallelerin dendir. Şehir bugün güney ve güneydoğuya doğru (istasyona doğru) yayılmaktadır. Uşak 1883 te ve 1894 te iki büyük yangın geçirmiş ve nihayet 1922 de Yunanlılar tarafından yeniden yakılmıştır.
Hayat Dergisi Turistik Türkiye İlavesi 515.Sayfa
Bugünkü görünümünü Cumhuriyet Devrinden almıştır. Uşak’in önemli özelliklerinden biri, Türkiye’nin ilk elektrik santralini yaptıran şehir olmasıdır. İstanbul’da tenvirat için henüz hava gazı yakıldığı tarihlerde Uşaklılar evlerini elektrik ile aydınlatıyorlardı.
İlin Diğer Yerleşme Merkezleri- EŞME KASABASI- Uşak İline bağlı ilçe merkezleri arasında en fazla nüfusa sahip olanıdır. 1934 yılında Afyon – Basmahane demir yolu üzerindeki Elvanlar istasyonu çevresinde bomboş bir alanda kurulmuş olan Eşme, çok kısa bir zaman içinde, karışık, dar ve bozuk sokakları, birbirine sıkışık evleriyle ortaya çıkmıştır. Kasabanın çekirdeğini istasyon ve civar ile bilhassa istasyonun kuzeyine düşen kısım meydana getirir. Burada resmi binalar, evler, çarpı, park ve cami düz bir alanda kurulmuştur. Daha kuzeye doğru arazi meyil kazanır. İki mahalleden meydana gelen Eşme’nin nüfusu 4 929 dur (1960 sayımı). Kasaba halkının bir kısmı kilimcilikle uğraşır. Dokunan kilimler civar kasaba ve köylerde satılır. Eşme 1953 e kadar Manisa iline bağlı iken, o yıl Uşak’ in il olması üzerine, Manisa’dan ayrılmış ve Uşak’a bağlanmıştır. • KARAHALLI KASABASI- denizden 900 metre yükseklikte kurulmuştur. Uşak şehrine 62 kilometrelik bir şose ile bağlıdır. En yakın demir yolu istasyonu olan Çivril’e 20 kilometre uzaklıktadır. 4 mahalleden meydana gelmiştir. Nüfusu 4 771 dir (1960 sayımı). Biri çarşı içinde 450 m’ lik, biri de 400 m’ lik iki parkı vardır. İçme suyu 8,5 km. uzaklıktan çelik borularla getirilmiştir. Kasaba halkının büyük bir kısmı dokumacılıkla uğraşır. Elde edilen dokumalar İstanbul’a, İzmir’e, Ankara’ya gönderilir. • ULUBEY KASABASI-Uşak şehrinin 32 kilometre güneyinde, deniz seviyesinden 755 metre yükseklikte kurulmuştur. Kasaba, güneye doğru hafif meyilli bir arazi üzerinde yayılır. 6 mahalleden meydana gelmiştir. Nüfusu 1960 sayımına göre 4362 dir. İzmir-Afyon demir yolu üzerindeki İnay istasyonuna 6 km. uzaklıktadır. • SİVASLI KASABASI- Burgaz Dağının batı eteğinde, batıya bakan bir yamaç üzerinde kurulmuştur. Uşak şehrine uzaklığı 35 kilometredir. Uşak’tan gelen bu yol daha güneye doğru da giderek 25 kilometre güneyde Çivril’e varır. 3 mahalleden ibaret olan kasabamın nüfusu 4000 e yakındır (3734).• BANAZ KASABASI– Aynı adı taşıyan ovada kurulmuştur. Afyon-Uşak demir yolu üzerinde istasyonu vardır. Kara yolu ile de Uşak’a bağlı olan (39 km.) bu kasabamın nüfusu 3115 tir.
Hayat Dergisi Turistik Türkiye İlavesi 516.Sayfa
Uşak Halısı Sadece Türkiye’ye değil dünyaya nam salmıştır. Uşak İlinin toprakları, faydalanma bakımından şu şekilde bölünmüştür: % 17,5 ekili – dikili alanlar, % 7,5 nadasa bırakılan topraklar, % 17 ormanlar, % 43 çayır ve otlaklar, % 15 ürün vermeyen arazi. Bu cetvelin tetkikinden Uşak arazisinin 1/4 ünün tarıma elverişli olduğu anlaşılmaktadır. Ekim alanlarında en fazla hububat yetiştirilir. Bunun nevileri arasında da buğday baş sırayı alır. 1960 yılına ait rakamlara göre il sınırları içinde 62100 hektarlık bir sahada buğday ekimi yapılarak bu topraklardan 54 760 ton ürün alınmıştır. Endüstri bitkileri çeşitleri arasında en fazla ekilenler şeker pancarı ile haşhaştır. Uşak ilinin hayvan sayılarına gelince; 1960 yılında il sınırları içinde, 322425 koyun, 170976 kıl, 1 343 tiftik keçisi vardı. Uşak’ın her köşesinde halı dokuyan genç kızlara rastlanır. Uşak ili endüstri faaliyetleri bakımından önemli bir mevki işgal eder. Eskiden beri mevcut sanayi faaliyetlerinin başında halıcılık ve dericilik gelir. Uşak halıları büyük bir şöhrete sahiptir. Uşak şehrinde halıcılığın yanı başında pamuklu dokuma endüstrisi, yün ipliği ve yünlü dokuma endüstrisi, kiremit fabrikası, çivi fabrikası ve çeşitli boyahaneler vardır. Şehrin en önemli endüstri tesisi de hiç şüphe yok ki Uşak Şeker Fabrikası’dır.
YOLLAR– Afyon-İzmir (Basmane) demir yolu, Uşak ilinin merkezinden geçer. Bundan başka Uşak şehrinden 5 istikamette ayrılan kara yolları ilin yol şebekesinde önemli bir rol oynar. Bunlardan kuzeye giden yol Gediz üzerinden Kütahya’ya; doğuya giden yol Banaz üzerinden gene Kütahya’ya ulaşır. Batıdaki yol Eşme’ye, güneye inen yol Ulubey’e, Güneydoğu istikametine giden yol ise Sivaslı’ya varır.
Hayat Dergisi Turistik Türkiye İlavesi 517.Sayfa
“Uşak,adı nereden geliyor? «Uşak» adı Türkçe dir. Esasen şehrin tarihi pek eski değildir ve Türkler tarafından kurulduğu sanılıyor. Bugün Uşak Vilayetinin üzerinde bulunduğu topraklar, Anadolu’da tarih devresini açan ve ilk siyasi birliği kuran Hitit İmparatorluğuna dahil olmuştur. Sami Asurlular’ ın nüfuzu bu çevreye kadar uzanamamıştı. Hititler’den evvel bölgenin M. Ö. 2500 e doğru Luvi istilasına maruz kaldığı da sanılmaktadır. Hitit İmparatorluğu dağıldıktan bir müddet sonra Frikya Krallığı, buraya da hakim olmuştur. Ülke daha sonra Lidya Krallığına geçmiştir. M.Ö. VI. asırda Lidya Krallığı ve bütün Anadolu gibi Iran (Pers) İmparatorluğuna dahil olmuştur. Lidyalılar zamanında Ege’yi Yakın Doğu’ya bağlayan dünyanın ana ticaret yollarından «Kral Yolu», bu çevreden geçmiştir. M.Ö. IV. asırda Büyük İskender , İran İmparatorluğunu yıkmış ve bütün Anadoluyu Makedonya Devletine katmıştır. İskender’in ölümünden hemen sonra imparatorluğu parçalanınca buraları, Selevkoslar’a, yani Asya İmparatorluğuna ve Bergama Krallığına geçmiştir. M. Ö. II. asrin sonlarına doğru Roma, Bergama Krallığı ile beraber burasını da ilhak etmiştir. M. S. 395 te Roma ikiye bölününce, bütün Anadolu gibi, şimdiki Uşak çevresi de Doğu (Bizans) İmparatorluğunun payına düşmüştür. 7 asırlık Bizans idaresinde çevre, Sâsâni İranlıların ve VII. asır ortalarında onların yerini alan Müslüman Arapların Anadolu’ ya yaptıkları büyük akınlarından müteessir olmamıştır. 1071 Malazgirt zaferinden sonra Büyük Türk Hakanı Sultan Alp-Arslan, kuzeni Anadolu Fatihi ve Türkiye Devletinin kurucusu Kutalmış-oğlu Gazi I. Sultan Süleyman – Şah’a, Anadolu’nun fethini emretmiştir. Uşak da bu sıralarda Selçuklu Türk Oğuz orduları tarafından fethedilmiş ve henüz teşekkül eden genç Türkiye Devletine katılmıştır. I. Haçlı Seferinin Türkiye’ye indirdiği sarsıcı darbeden faydalanan Bizans imparatorlar Komnenoslar, bütün sahil Anadolu’su ile beraber burasını da Türkler’den geri aldılar.Ancak devamlı Türk akınlarına maruz kalan Gediz Vadisinin doğu kısmı, yani şimdiki Uşak toprakları, XII. asırda Türkler tarafından geri alındı. Bununla beraber bu çevre «uç», yani Bizans sınırı sayılıyordu. III. Haçlı Seferinin birinci dalgası, yani Almanya imparatoru Friedrich Barbarossa da bu topraklardan geçip Akdeniz kıyılarına indi.
Yunan Orduları Baş Kumandanı General Trikopis Burada Dize Geldi-Zengin bir tarihe sahip olan Uşak, Birinci Cihan Harbini takip eden Yunan işgalinden ve Milli Mücadele’deki muharebelerden son derece zarar görmüştü. Kurtuluş Savaşında, şehit kanları ile sulanan bu topraklar, yakın tarihin en büyük vuruşmalarına sahne olmuştur.
Hayat Dergisi Turistik Türkiye İlavesi 518.Sayfa
Sivas ve Kayseri’deki saltanatlarından mahrum edilen Danişmendoğulları, Selçuklular tarafından buralara yerleştirildiler. Bunlar her yıl Bizans ile savaşarak Türkiye Devletinin batı sınırını genişletmek ve Süleyman – Şah devrinde olduğu gibi Ege’ye ulaşmak gayesinde idiler. XIII. asrın ikinci yarısında Türkiye, Moğolların ve hemen onların yerini alan ve «İlhanlılar» denen İran Moğollarının tahakkümüne düştü, bir müddet sonra resmen İlhanlılara tabi oldu. İlhanlılar, XIII. asır sonlarında Türkleştiler ve Müslüman dinini kabul ettiler. 1308 de Selçuk-oğulları düştü. Türkiye İmparatorluğu parçalandı ve teşekkül eden devletçikler, İlhan’ı büyük hakan olarak tanıdılar. 1335 te İlhanlılar 9 yıl sonra büsbütün ortadan kalkmak üzere dağılmak emareleri gösterince, Anadolu’daki Türk devletleri de bağımsız oldular. Danişmendoğulları’nın bir daha olan Karesi-oğulları, Kuzeybatı Anadoluyu aşmak ve Marmara ile Çanakkale Boğazına erişmek gayesiyle Gediz Vadisini terk edince, XIII. asrin sonlarında onların yerine büyük Selçuklu beylerinden Germiyanoğulları, buralara “uç beyi” oldu. Uşak ve çevresi de bu beyliğe aitti. Germiyanoğulları, sonradan eski büyüklüğünü kaybetti ise de, Uşak çevresini muhafaza eyledi. Daha I. Sultan Murad Hudavendigar zamanında, 1380 yıllarına doğru Germiyanoğulları, Osmanoğulları’nın nüfuzuna düştüler ve ona tabi oldular. 1391 de Yıldırım Sultan Bayezit, Germiyan Devletine de son vererek Uşak çevresini Osmanlı birliğine kattı. Büyük Türk Hakanı Timur’un 1402 de Ankara’da Osmanlılara indirdiği darbe üzerine Yıldırım’ın ortadan kaldırdığı beylikler diriltildi. Uşak da, Osmanlılara tabi olmak üzere, yeniden Germiyan Türkmen beyliğine geçti. II. Murad’ın ilk yıllarında, 1429 da Germiyan Devleti, son hükümdar II. Yakub Bey’in vasiyeti mucibince Osmanlı Devletine geçti. Osmanlı devlet teşkilatında Uşak, merkezi Kütahya olan pek geniş Anadolu beylerbeyliğinin (eyaletinin) 14 sancağından (vilayetinden) biri olan Kütahya merkez sancağına bağlı bir kaza oldu. Tanzimat’tan sonra da merkezi Bursa olan Hudavendigar vilayetinin (eyaletinin) 5 sancağından biri olan Kütahya’ya bağlı bir kaza merkezi idi. Cumhuriyet çağında bütün sancaklara “vilayet = il” denildi ve Kütahya da bir vilayet oldu. Uşak, Kütahya’nın bir kaza merkezi idi. 1953 te Kütahya’dan ayrılan kazalarla Uşak Vilayeti teşkil edildi.Cihan Harbini takip eden Yunan işgalinden ve Milli Mücadele’deki muharebelerden son derece zarar görmekle beraber, Cumhuriyet devrinde, önceleri yavaş, sonra gittik. çe bulanan bir tempo ile kalkındı. Milli Mücadele’nin en mühim ban vuruşmaları, Uşak topraklarında geçmiştir. General Trikopis’in başkumandanlık ettiği müstevli Yunan ordularının en büyük parçaları, Büyük Taarruz’da bu topraklarda imha edilmiştir.
Tarihi Turistik Yerler- Banaz’ın Ahad köyü eski Flaviopolis kasabasının yerindedir. Burası Romalılar devrinde mamur bir kasaba idi. Sivaslı’ nin Selçikler köyünde de klasik çağa ait bir tiyatronun yıkıntıları görülmektedir. Uşak’ in 82 km. güneybatısındaki Eşme, eski Katakekomene sitesinin yerindedir. Eşme, “Yanmış Topraklar” adı verilen volkanik arazinin ortasında bulunan tipik bir kasabadır. Uşak çevresi avlanmaya müsaittir. Bilhassa Murat Dağı’ nda av, çeşitli ve boldur. Uşak ve Sivaslı gibi yerlerde mahalli kıyafetler çok renkli ve zengindir.
Halk Musikisi-Uşak Halk Musikisi, Ege bölgesi ile Orta Anadolu bölgesi ortasında kalan çevrenin hususiyetlerini taşır; daha fazla Ege bölgesi halk musikisi karakteri görülür. Şu Uşşak Yürük Aksak Türkü, Uşak’a aittir; Evlerinin önü kuyu.
Müellifi Ömer AŞCI
© Copyright www.usaktayiz.com tüm hakları saklıdır. Kod, haber, resim, röportaj gibi her türlü içeriğinin tüm telif hakları www.usaktayiz.com.tr‘a aittir.
www.usaktayiz.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır.Bunlar www.usaktayiz.com ‘un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz.
İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.usaktayiz.com ‘daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. www.usaktayiz.com ‘da hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zaman değişikliğe gidebilir.
Bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir.